KOLEKTİF BELLEĞİN İZİNDE SOKAK VE TOPLUMSAL HAREKETLER KOLOKYUMU
İstanbul, 20-21 Mayıs 2011
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
Disiplinler Arası Kültür Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi
ve
Bellek ve Kültür Sosyolojisi Çalışmaları Derneği (BEKS)
“Sokakta var olmak”, “sokağa inmek”, “sokağı geri almak”: bu ifadeler tüm dünyada 1960’lı yılların sonunda ve 1970’li yıllar boyunca siyasi toplumsal hareketlere damgasını vurmuştu. Söz konusu siyasi toplumsal hareketler büyüklükleri, canlılıkları, kitlesellikleri ve fiziki uzamla kurdukları ilişkileriyle betimlenmekteydi. Bir yandan uzamda ayrışmış durumdaydılar (şehirler, kurtarılmış bölgeler, mahalleler, sokaklar, üniversiteler, okullar, kahvehaneler vb.) öte yandan eylem çeşitlilikleri içinde “sokakta var olmak” (sloganları, pankartları, bildirileriyle sokak eylemlilikleri, barikatlar, yazılamalar, fabrika, okul, üniversite işgalleri, sokak çatışmaları vb.) öne çıkmaktaydı.
Türkiye’de 12 Eylül 1980 darbesi ve sonrasındaki süreçte oluşan “iktidar” öncelikle söz konusu “sokağı” boşaltmayı, temizlemeyi, dönüştürmeyi, “sokağa” bütünüyle hâkim olmayı hedefledi. Silahlı kuvvetlerin 12 Eylül’le birlikte tanklarıyla, askerleriyle sokaklarda boy göstermesi, sokağa çıkma yasakları, sokak gösterilerinin yasaklanması, duvarların sloganlardan arındırılması, meydanların devasa Türk Bayrakları ve büstlerle donatılması, sokak isimlerinin değiştirilmesi, kentsel mekânın kitlesel gösterilere elverişsiz kılınacak biçimde yeniden düzenlenmesi ve devam eden süreçte görülen sıkıyönetim ve olağanüstü hal uygulamaları, yurttaşların sadece siyasi düzlemde değil gündelik yaşam pratikleri bağlamında da kentsel fiziki uzamla bağlarını kopardı.
Siyasal alanın bu yeniden düzenlenişi, çoğu siyasi hareketin kamusal alanla ve özellikle de sokakla bağlarını koparan depolitizasyon sürecini ve sonrasında da bireylerin apolitikleşme sürecini başlattı. 1980’li yıllar boyunca sokakların zorunlu olarak boşaltılması, terk edilmesi ve alanda yalnızlaşma, sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da gözlemlenen bir olguydu. Türkiye’de 1980’li yılların sonunda ilk kitlesel eylem kadın hareketi tarafından gerçekleştirildi. 1990’lı yıllardan itibaren tekrar yavaş yavaş “sokak” hareketlenmeye başladı. Günümüzde “Sokakta var olmak”, “sokağa inmek”, “sokağı geri almak” artık geçmişin kalıntısı olmaktan çıktı. Belleğin tazelenmesi, unutturulanın hatırlanması süreciyle karşı karşıyayız. Yakın coğrafyalarda yaşanan (Tunus, Mısır, Libya vb.) güncel tarihsel gelişmeler de sokağın siyasi açıdan taşıdığı önemin muhalif hareketler tarafından günümüzde yeniden keşfedildiğini göstermekte.
“Kolektif Belleğin İzinde Sokak ve Toplumsal Hareketler” kolokyumunun amacı şimdiye kadar sosyal bilimler alanında sadece siyasetin ve kent çalışmalarının kavramları etrafında ve kamusal alan kavramıyla birlikte tartışılmış ve sorunsallaştırılmış olan “siyasi hareketler ve fiziki uzam ilişkisini” tarihsel ve sosyolojik bir yaklaşımla yeniden ele almak, siyasalı yeniden düşünmeye olanak tanıyacak yeni kavramsal araçlar ortaya koymaktır.
Alt başlıklar:
· Toplumsal hareketler ve sokak
Bu başlıkta toplumsal/siyasal hareketlerin geçmişte ve günümüzde sokakla kurduğu ilişki, bu ilişkinin dönüşümü, siyasi eylemliliklerin ve yeni militanizm biçimlerinin sokakla ilişkisi tartışılacaktır. Türkiye’den ve dünyadan örnekler üzerine yapılan çalışmalar da bu başlık altında ele alınacaktır.
· Gündelik yaşam pratikleri ve sokak
Bu başlıkta, gündelik yaşamda “içerinin” ve “dışarının” kullanımındaki değişimler, gündelik yaşamın ve kültürel pratiklerin alışveriş merkezlerine hapsedilmesi, gündelik yaşamın ve kültürel pratiklerin sokakla kurduğu ilişkilerin geçmişi ve bugünü tartışılacaktır.
· Kitlesel sokak eylemlilikleri: deneyim aktarımı
Bu başlıkta, deneyim aktarımı çerçevesinde kitlesel sokak eylemliliklerinin geçmiş ve bugünkü deneyimlerinin paylaşılması amaçlanmaktadır.
· Bellek savaşlarının mekânı olarak sokak
Bu başlıkta, bellek hesaplaşma ve sokak, bellek mekânları, bellek ve siyasi hareketlilik, bellek ve sokak kültürü gibi konular ele alınacaktır.
· Sokağın kültürü, sokağın dili, sokağın sanatı
Bu başlıkta sokak sanatı ve siyaset, performatif eylemler ve sokak ilişkisi, sokakta üretilen alternatif kültür biçimleri vb. tartışılacaktır.
Kolokyum 20-21 Mayıs 2011 tarihlerinde gerçekleştirilecektir. Katılımcıların 23 Nisan 2011 tarihine kadar 300 kelimelik özetlerini bekskolokyum@gmail.com adresine göndermeleri gerekmektedir. Kolokyum sonunda seçilen bildirilerin basılması hedeflenmektedir.
| 23 Mart 2011 | Bildiri Çağrısı |
| 23 Nisan 2011 | Bildiri Özeti Göndermek için son gün |
| 1 Mayıs 2011 | Kabul edilen bildirilerin ve programın açıklanması |
| 20-21 Mayıs 2011 | Kolokyum |
No comments:
Post a Comment