Bernhard'ın Amras novellasının TC versiyonu Sağocak kardeşler, kendisini ÖSSye sokmadığı için annesini öldürmeye kalkışan ve bilahare satanist damgası yiyip tımarhaneye kapatılan kızın bile ötesine geçerek memleketin delilik mesaisinde yeni kapılar açtık. toprakları bol olsun, onlara cenaze namazı kıldıran imam, tc için ölen askeri de şehit diye gömüyor, ibretlik. her neyse asıl güzel jest bir psikologdan geldi.
Prof. Dr. Arif Verimli: Kahraman Maraş’ta yaşanan olayı yakından takip ettim. Hatta olay yerine gidip incelemeyi bile düşünüyorum. Çünkü şimdiye kadar Türkiye’de toplu intihar olayı yaşanmadı. Dünyada toplu intihar olayları gördük. Buna da ‘kolektif intihar’ adı veriliyor. Ancak bunların temelinde genelde din ya da felsefi bir temel vardır. Maraş’taki olayda ise yok. Aşırı anne sevgisiyle ilgili bir hastalıktan bu olayda bahsetmemiz çok zor çünkü, intihar edenlerin arasında kız çocukları da var. Bundan 5-6 yıl önce bir olay yaşanmıştı. Bu olayda da iki kardeş vardı. Ölen annelerinin yanından çıkmamışlar, günlerce yaşamışlardı. Ama bu olay çok farklı. Çok çok sıra dışı bir olay. Bu olayı öğrenmek yeni ufuklar açar.
kız çocukları. arif hocanın ağzının suyu akıyor. buradaki sikik psikanalizmin olayın radikalliğini nasıl bastırmaya çalıştığına ve gene bok yemiş gibi sıçtığına bir dikkat edin.
Saturday, April 23, 2011
Friday, April 22, 2011
dua eden barbie, götümle gülüyorum
göbeğine basılınca gagging,
baba nidalarında enseste hayır mesajı
http://www.youtube.com/watch?v=bBm7MZvuqzc&feature=player_embedded
barbie'ye bile allah'a (cc) bu lanet millet-devlet için dua ettirtiyorlar
baba nidalarında enseste hayır mesajı
http://www.youtube.com/watch?v=bBm7MZvuqzc&feature=player_embedded
barbie'ye bile allah'a (cc) bu lanet millet-devlet için dua ettirtiyorlar
Thursday, April 21, 2011
Götünde Pilli Dildosuyla Masa Başına Oturan Milli Gazete Yazarı Müminelere İktidarını Gösteriyor
OÇ
mesele kararın erkek-devlet-ordu çizgisinden çıkmaması, zaten türkiyede sosyal bu üçgene sıkışmış durumda, kadınlar yerini bilsin de mi musti, umarım götünü sikerler, aids'den gidersin
mesele kararın erkek-devlet-ordu çizgisinden çıkmaması, zaten türkiyede sosyal bu üçgene sıkışmış durumda, kadınlar yerini bilsin de mi musti, umarım götünü sikerler, aids'den gidersin
Wednesday, April 6, 2011
diyanet meselesi
eh bismillah deyelim
Öyle ya da böyle Diyanet konusunda İsmail Kara amcamızın çok güzel yazıları var. Son zamanlarda da birçok yazı falan çıkıyor konu hakkında, fakat
Bu durum biraz, halihazırda herkesin kemalizmi dövmesi gibi bir şey biraz, bir yönüyle de değil;
sivil cuma namazı güzel hareket eyvallah fakat 85 yıl gibi bir gecikme ile oldu bu şekil bir hareket.
öyle ya da böyle, 85 yıl içinde bütün mücadelelere şuna buna karşı Diyanet denen kurum meşruiyetini (birçok kişi nazarında) tasdik ettirdi, yapılar kuruldu, coca cola gibi oldu; artık her köyde
uluslararası da tanınır hale geldi, sağa gitti sola gitti...vs bir şekilde artık müslümanlar bu kuruma bağlandı/bağlatıldı
peki nerdeyiz, ya da Diyanet bizim neremizde?
biraz bunun üzerine düşünmek hoş olabilir.
eyvallah necaseti var, ama geçen 85 sene var, oturan birçok şey var, konuşulan(/konuşulmayan) tartışılan(/tartışılmayan) birçok şey diyanete göre şekillenmiş bir toplum var, biraz rahata alışmış, boşluklarını "cemaatler" adı altında doldurmuş bir yapı oldu
....
yani, cuma namazı güzel, ama nerede duruyor
ve, "tamam kılalım da şimdi ne olacak?"
Tuesday, April 5, 2011
Eli Öpülesi Akademisyenler
Önce Oryantalizm ve oksidantalizm üzerinden genel ahval-i şeriat'ı çizdikten sonra Kemalizm ve Humeyni üzerinden İslamcılığı ve Ortadoğudaki İslami hareketler'in son 200 yıllık serencamını muhteşem bir okumaya tabi tutan, saygı duyulası insan Bobby Selman Sayyid
Star gazetesinin abuk sabuk yazar transferi kampanyası çerçevesinde, ortadoğudaki son olaylar üzerinden ilk yazısını yazdı, böylece takip edilesi, yazıları dört gözle beklenebilecek insanlar listesinin başına oturmuş oldu.
http://www.stargazete.com/dunya/yazar/bobby-salman-sayyid/-muhaberat-kemalist-devletin-cozulusu-341342.htm
Kendisi kitabının kapağından da anlaşılabileceği üzere; dinamitlemek üzere, yıkmak bölmek üzere yazar yazılarını, inşallah tekrar okumayı düşündüğüm bi kaç kitaptan biridir.
http://www.idefix.com/kitap/fundamentalizm-korkusu-avrupamerkezcilik-ve-islamciligin-dogusu-s-sayyid/tanim.asp?sid=CTUVVGXQM88CCV12SL5Z
Ya bide alakasız olacak ama Thomas Paine okuyordum, internetten baktım mısırdaki olaylar sırasında amelenin biri onun kitabı bayrak yapmış...
http://fotogaleri.ntvmsnbc.com/1-milyonu-gectiler.html?position=25
Star gazetesinin abuk sabuk yazar transferi kampanyası çerçevesinde, ortadoğudaki son olaylar üzerinden ilk yazısını yazdı, böylece takip edilesi, yazıları dört gözle beklenebilecek insanlar listesinin başına oturmuş oldu.
http://www.stargazete.com/dunya/yazar/bobby-salman-sayyid/-muhaberat-kemalist-devletin-cozulusu-341342.htm
Kendisi kitabının kapağından da anlaşılabileceği üzere; dinamitlemek üzere, yıkmak bölmek üzere yazar yazılarını, inşallah tekrar okumayı düşündüğüm bi kaç kitaptan biridir.
http://www.idefix.com/kitap/fundamentalizm-korkusu-avrupamerkezcilik-ve-islamciligin-dogusu-s-sayyid/tanim.asp?sid=CTUVVGXQM88CCV12SL5Z
Ya bide alakasız olacak ama Thomas Paine okuyordum, internetten baktım mısırdaki olaylar sırasında amelenin biri onun kitabı bayrak yapmış...
http://fotogaleri.ntvmsnbc.
Monday, April 4, 2011
Nur Vergin'den Biyanetizme Telin
Batidaislamalgisi.blogspot u takip edenler biyanetizmin ne olduğunu hatırlayacaklardır. Türkiye'nin fosilleşmiş sosyologlarından Nur Vergin'de Taraf'a verdiği röportajda bu tartışmaya şu sözleriyle saolsun destekte bulumuş:
"Bazıları da, 'Ezan Türkçe okunsun. Arapça okununca anlamıyorum' diyor. Bunu diyenlerin çoğu zaten ezanla alakası olmayan insanlar. Peki sen ezanı anlasan namaza mı duracaksın?"
Röportajda Türkiye'de Din-İslam algısına dair bi kaç tespiti daha var, bakmak isteyenler için
http://www.haksozhaber.net/news_detail.php?id=20578
Tabi Nur Vergin demişken, Türkiye'de liberalizmin yılmaz temsilcisi olan Atilla Yayla karşısındaki bodoslomasını anmadan geçmekte olmaz.
http://www.youtube.com/watch?v=M9uO8YAF_lg (videoyu hazırlayanda maytap yapmış)
Bu vesileyle Cevat amcanın bana aktardığı bir olayı da paylaşayım.
94 seçimlerinin ardından bir arkadaşıyla birlikte bizim Cevat amca Nur Vergin'in Etiler'deki evine ziyarete, muhabbete gitmişler. gecenin ilerleyen saatlerine kadar muhabbete devam ederlerken, en azından 20 kere telefonla konuşmuş Nur Vergin ve arayanların derdi aynı,
Nur bu islamcılar İstanbul'da belediyeyi aldı ya, napıcaz, biz yurd dışı biletlerimizi ayırttık alıp, ayrılalım mı ülkeden gibi inanılmaz kaygılar, tabi Nur'da bunları sakinleştirmeye çalışıyormuş
Tabi buna benzer başka bir çok hikaye'de anlatılır, 90ların başında ülkedeki şeriat korkusuna dair ama anlamadığım bi şey var, bu ülkenin kuruluşunda takır takır ipe çekilenler Müslümanlar, her türlü konuda üzerine bok atılanlar sürekli Müslümanlar, ne adam gibi büyük infaz eylemleri var ne de ciddi bir silahlı yapılanma, burada bende beliren soru şu:
Bu insanların bu paranoyak korkuları nereden geliyo, nası kafalar, nası hafızalar var ki şeriat deyince yüzleri nurlanıp, bembeyaz kesiliyor...
"Bazıları da, 'Ezan Türkçe okunsun. Arapça okununca anlamıyorum' diyor. Bunu diyenlerin çoğu zaten ezanla alakası olmayan insanlar. Peki sen ezanı anlasan namaza mı duracaksın?"
Röportajda Türkiye'de Din-İslam algısına dair bi kaç tespiti daha var, bakmak isteyenler için
http://www.haksozhaber.net/news_detail.php?id=20578
Tabi Nur Vergin demişken, Türkiye'de liberalizmin yılmaz temsilcisi olan Atilla Yayla karşısındaki bodoslomasını anmadan geçmekte olmaz.
http://www.youtube.com/watch?v=M9uO8YAF_lg (videoyu hazırlayanda maytap yapmış)
Bu vesileyle Cevat amcanın bana aktardığı bir olayı da paylaşayım.
94 seçimlerinin ardından bir arkadaşıyla birlikte bizim Cevat amca Nur Vergin'in Etiler'deki evine ziyarete, muhabbete gitmişler. gecenin ilerleyen saatlerine kadar muhabbete devam ederlerken, en azından 20 kere telefonla konuşmuş Nur Vergin ve arayanların derdi aynı,
Nur bu islamcılar İstanbul'da belediyeyi aldı ya, napıcaz, biz yurd dışı biletlerimizi ayırttık alıp, ayrılalım mı ülkeden gibi inanılmaz kaygılar, tabi Nur'da bunları sakinleştirmeye çalışıyormuş
Tabi buna benzer başka bir çok hikaye'de anlatılır, 90ların başında ülkedeki şeriat korkusuna dair ama anlamadığım bi şey var, bu ülkenin kuruluşunda takır takır ipe çekilenler Müslümanlar, her türlü konuda üzerine bok atılanlar sürekli Müslümanlar, ne adam gibi büyük infaz eylemleri var ne de ciddi bir silahlı yapılanma, burada bende beliren soru şu:
Bu insanların bu paranoyak korkuları nereden geliyo, nası kafalar, nası hafızalar var ki şeriat deyince yüzleri nurlanıp, bembeyaz kesiliyor...
zamanlar geçerken
aşağıda 2 yazı paylaşılmış, iletişimsizlik örneği iki yazı. kendi yaşadığımız gerçekliği anlamamak adına sürdürülen inatlaşmaların örnekleri, masabaşlarından masabaşlarına mektuplar. başbaşa verip, yüzyüze gelmeden.
lacan travmayı misencounter with the real'la tanımlıyor, gerçekle hatalı karşılaşma, vesikalı yarim'in 'çok eskiden tanışacaktık'ı, müslümanlar gerçekleriyle karşılaşamıyor. sorun daryush shayegan'ın ve sikko sekülerlerin arzuladığı üzre 'geç kalınmış modernlik' değil, bu modernitenin bir kendi pratiği olduğunu unutan, ve unutturmasında bunu şifreleyen, vücuda işleyen bir jest. bu dövmenin alameti batının zamanına köleliğini bedenine kazıyarak, yasayı içermeden ama yüzeyde alarak yaşamak. cihangir'de cami bahçesinde çay içip yahya kemal okuruz.
diyeceğim birşeyler yanlış gidiyor, elimiz ayağımız tutmuyor.
lacan travmayı misencounter with the real'la tanımlıyor, gerçekle hatalı karşılaşma, vesikalı yarim'in 'çok eskiden tanışacaktık'ı, müslümanlar gerçekleriyle karşılaşamıyor. sorun daryush shayegan'ın ve sikko sekülerlerin arzuladığı üzre 'geç kalınmış modernlik' değil, bu modernitenin bir kendi pratiği olduğunu unutan, ve unutturmasında bunu şifreleyen, vücuda işleyen bir jest. bu dövmenin alameti batının zamanına köleliğini bedenine kazıyarak, yasayı içermeden ama yüzeyde alarak yaşamak. cihangir'de cami bahçesinde çay içip yahya kemal okuruz.
diyeceğim birşeyler yanlış gidiyor, elimiz ayağımız tutmuyor.
diyanet'ten taharet yahut "sivil" bir islam?
http://www.yuksekovahaber.com/haber/sivil-cuma-namazi-48957.htm
öcalan'ın bir süredir görüşme notlarında yaptığı çağrılar, çözüm çadırlarında kuvveden fiile dönüştü. geçen hafta başta bölge illeri olmak üzere pek çok şehirde ve de izmir'de Kürtler "sivil" imamlar eşliğinde, anadillerinde hutbe dinleyerek saf tuttular.
işin siyasi/pragmatik boyutunu ve Kürt hareketinin bu noktadaki samimiyetini sorgulamayı bir yana bırakırsak (şüphesiz kalpleri yalnız Allah bilir!) memleketteki 85 senelik Diyanet sultasına karşın, önemli ve kitlesel bir çıkış olması ciddi.
daha evvel Konya mitingi, Ercümend Özkan'ın islam partisi, vakıf-dernek binalarında (Akabe, İLKAV, HakSöz vs) benzeri girişimlere aşinayız. fakat buradaki gibi total bir reddiye ve kendi özerk/ otonom tavrıyla bir inşa nadirattan. bu tavır Türkiye'deki kemalist diyanet modelinden kurtulmak ve bu invented Hanefilikten sıyrılmak noktasında acaba bir hat oluşturabilir mi?
en azından bizzatihi fiili olarak bence ciddi bir durum. kürt medreselerinin el'an vaziyeti hakkında bir bilgim yok fakar anadil tartışmalarıyla birlikte oradan da bir kalkışma olursa bu iş baya fantastik olabilir. mevcut İslami ilim ve idraki yapısal bir şekilde şekillendiren bu aygıtın devredışı kalması baya error alameti.
hayrolsun diyorum. her biji
öcalan'ın bir süredir görüşme notlarında yaptığı çağrılar, çözüm çadırlarında kuvveden fiile dönüştü. geçen hafta başta bölge illeri olmak üzere pek çok şehirde ve de izmir'de Kürtler "sivil" imamlar eşliğinde, anadillerinde hutbe dinleyerek saf tuttular.
işin siyasi/pragmatik boyutunu ve Kürt hareketinin bu noktadaki samimiyetini sorgulamayı bir yana bırakırsak (şüphesiz kalpleri yalnız Allah bilir!) memleketteki 85 senelik Diyanet sultasına karşın, önemli ve kitlesel bir çıkış olması ciddi.
daha evvel Konya mitingi, Ercümend Özkan'ın islam partisi, vakıf-dernek binalarında (Akabe, İLKAV, HakSöz vs) benzeri girişimlere aşinayız. fakat buradaki gibi total bir reddiye ve kendi özerk/ otonom tavrıyla bir inşa nadirattan. bu tavır Türkiye'deki kemalist diyanet modelinden kurtulmak ve bu invented Hanefilikten sıyrılmak noktasında acaba bir hat oluşturabilir mi?
en azından bizzatihi fiili olarak bence ciddi bir durum. kürt medreselerinin el'an vaziyeti hakkında bir bilgim yok fakar anadil tartışmalarıyla birlikte oradan da bir kalkışma olursa bu iş baya fantastik olabilir. mevcut İslami ilim ve idraki yapısal bir şekilde şekillendiren bu aygıtın devredışı kalması baya error alameti.
hayrolsun diyorum. her biji
Subscribe to:
Comments (Atom)